MilyonFest Fethiye, Fethiye’nin İnlice Koyu’nda 5-6-7-8 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Biz de @travelmugla ekibi olarak festivalde yerimizi aldık. Uzun bir yazı olacağı için hiç beklemeden festival öncesi atmosfer ile hemen başlayalım.

Festivallerin ilk günü girişler gece saatlerine kadar devam eder ve çalışan kesim çadırlarını kurmak için Cuma gününü bekler. Bu nedenle ilk gün genelde sönük geçer. Ancak Fethiye’de festivale ilk günden itibaren yoğun bir ilgi vardı. İlk günkü kalabalığı gördükten sonra acaba hafta sonu alana sığacak mı insanlar diye düşünmekten alamadık kendimizi. Giriş yapabilmek için biletinizin üzerinde yer alan kodu Milyon Bilet uygulamasına girmeniz gerekiyor. Daha sonra uygulama size bir kare kod veriyor ve bunu göstererek giriş yapıyorsunuz.

OTOPARK

Otopark alanı yeterliydi. Akşam saatlerinde en az kamp yapanların sayısı kadar günlük olarak gelen dinleyiciler de alana geldiği zaman, yanlış parklardan dolayı çıkış yapamayan araçlar oldu. Jandarma kontrol noktaları otoparkların yanındaydı ve her zaman insanlar ulaşabildi. Her gün festivale giriş çıkış yaptık ve otopark için 3 dakikadan fazla harcamadık.

FESTİVAL ALANINA ULAŞIM

Fethiye Belediye Başkanı Alim KARACA tarafından Fethiye-İnlice arasında ring seferler düzenleneceği açıklamıştı. Fethiye Belediyesince her gün 09:00 itibariyle 2 saat arayla 1 otobüs ücretsiz gidiş/dönüş seferleri yaptı.

Milyonfest-Fethiye-2019-Travelmugla-Giriş

KONSER ALANI

Konser alanı oldukça geniş düz ve temiz bir arazideydi. Alanın arkasında içecek ve yiyecek stantları konumlandırılmış ve rahatça konser anında bile ulaşılabildi. En kalabalık konserlerde bile insanlar en ön 20-30 sıra hariç sıkış tıkış olmadan konserleri izleyebildi. Hatta en arkada başladığımız Athena ve Mor ve Ötesi konserlerini oldukça kalabalık olmasına rağmen neredeyse en önde tamamlayacaktık. Herkes istediği gibi dans edip rahatça içeceğini içerek ön sıralardan bile konserleri izleyebildi.

Milyonfest-Fethiye-2019-Travelmugla-Konser Alanı

ÇADIR ALANI

Festivalin ikinci günü yani Cuma günü bütün kampçıların gelmesiyle çadır alanında sıkıntılar başladı. Çadır alanı kesinlikle yeterli değildi. Çadırların arasında yol olarak ayrılan bölümlere çadırlar kurulmaya başlandı. Biz de çadırlarımızı mecburen yol olarak ayrılan kısma kurduk. Zaten konserlerin bitiminde çadır alanına geldiğimizde hiç yol kalmamıştı hatta neredeyse denizin içine dalganın bittiği yere kadar çadırlar kurulmuştu. İnsanlar mecburen başkalarının çadırlarına basıyor, takılıyor, düşüyordu. Konserlerin bitiminde bir grup bu konu için yetkililerle görüşmeye gitmek için toplanmaya çalışıyordu. Yollar ortadan kalktığı için bazı kişiler çadırını bile uzun süre bulamadı. Kalabalık, karanlık, bir yandan çadır kurmaya çalışanlar bir yandan çadırına ulaşmaya çalışanlar bir yandan uyumaya çalışan ama sürekli çadırına çarparak yürüyenler yüzünden uyuyamayanlar, bir yandan eşyalarının çalındığı gerekçesiyle jandarmayı çağıranlar… Cuma gecesi çadır alanında tam bir kaos vardı. Ertesi gün çok az azalsa da durum değişmedi. Sadece insanlar otopark ve konser alanı arasına çadırlarını taşıdılar ve çadır alanında çok az bir rahatlama oldu. Hatta otoparka, araçlarının yanına çadır kuranlar vardı.

Milyonfest-Fethiye-2019-Travelmugla-Kamp Alanı

YİYECEK-İÇECEK, FİYATLAR

Yiyecek, içecek seçenekleri ve adetleri yeterliydi. Genelde kuyruklar 5-10 kişiyi geçmedi. Konser aralarında doğal olarak stantların bulunduğu alan kalabalıklaşsa da her şey gayet güzeldi. Yiyecek olarak cağ kebabı, hamburger, kumpir, döner, midye, kumru, içecek olarak kahve ve çay bulunması güzeldi. İçecek olarak maden suyu aradık sadece. Fiyatlar normaldi. Hatta ucuz bile geldi bize. Festivallerde yiyecek ve içeceklerin kötü bir ünü vardır. Festivale giriş çıkış yapmak çok zahmetli olduğundan ve yiyeceklerin festival alanına getirilmesi ve bozulmadan muhafaza edilmesinin ek maliyeti fiyatlara yansır. Ancak İnlice’de neredeyse fiyatlar festival dışındakilerle aynıydı. Kumpir 12-17 lira arası, hamburger 20-24 lira arası, cag kebabı 17 lira, tavuk döner zaman zaman fiyatı değişse de 10 lira, çay 4 lira, kahve 10-16 lira arasındaydı. Ödemeler MilyonKart ile yapılıyor. Festival alanında bulunan MilyonBank gişelerinden nakit veya kredi kartı ile bu kartlara para yüklenebiliyor. Festival alanı çıkışında kartların içinde kalan para iade alınabiliyor.

TUVALET-DUŞ

Festival koşullarında tuvaletler ve duşlar seyyar kurulur ve bunların temizlenme, boşaltılma saatleri bellidir. Bu gibi ortak alanların temizliği büyük ölçüde orayı kullanan insanlara bağlıdır. İnlice Plajının halka açık bir plaj olmasından dolayı zaten betonarme yapıda tuvalet ve duşu bulunmaktaydı. Ayrıca hem konser alanına hem çadır alanına seyyar tuvaletler kurulmuştu. Genelde insanlar plajda hali hazırda bulunan betonarme tuvaleti kullandı. Özellikle kadınlar tarafında plajın kendi tuvaletinde uzun sıralar oluştu. Tuvalet konusunda çok fazla yapabilecek bir şey yok. Betonarme tuvalet olmasaydı biz de arabaya kadar yürüyüp geçen sene olduğu gibi benzin istasyonlarına gidecektik. Plajın kendi tuvaleti birçok kişiyi bu dertten kurtardı ve festival koşullarında böyle bir şey gerçekten artı bir özellikti. Duş ise yanındaki dereden dolayı buz gibi bir suya sahipti ve öğle sıcaklarında ilaç gibi geldi.

DENİZ-KUM-GÜNEŞ

İnlice Plajı halka açık, büyük, insanların bildiği, Fethiye’nin uğrak plajlarından biridir. Özellikle tatillerde binlerce insan denize girmek için burayı tercih eder. Plajın bir kısmı çadır alanı olarak ayrılırken bir kısmı olduğu gibi bırakılmış. İnsanlar iki kısımda da rahatça denize girdi, güneşlendi. Geçen sene Dalaman’da yapılan festivalde kayalık ve tehlikeli olduğu için plajdan yararlanamamıştık ama bu sene deniz,kum, güneş kısmında her şey güzeldi.

ETKİNLİKLER

Aslında bize göre festivallerde en önemli şeyler biri konser saatleri dışındaki etkinlikler. Maalesef Türkiye’de bu alan gelişemedi. Çadırda kalanlar bilir sabah güneşini alıyorsanız en geç saat 8 gibi kalkmak zorundasınızdır. Sauna gibi olur çadırın içi. Konser saatlerine kadar bir şekilde festival alanında vakit geçirmek zorundasınızdır. Bu sene denizden yararlanabildiğimiz için vaktimizin bir bölümünü burada harcadık ancak yine de geriye çok fazla vakit kalıyordu ve maalesef yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Konserlerin başlamasıyla sponsor firmalar insanlara küçük oyunlar oynatarak ya da sorular sorarak hediyeler verdi. Bunlardan biri hareketli fotoğraf ki biz almayı unuttuk, bir diğeri pin ball çeşidi bir oyunla power bank, çakmak vs gibi küçük hediyeler verdi. Bir de insanların fotoğraf çekmesi için birkaç ilginç alan oluşturulmuş o kadar. Bir yerde de boya satılıyordu 5 liraya. İnsanlar giysilerini ve vücutlarını boyadı.

Trabant Türkiye

Ayrıca festival alanında Musa ÇİNKILIÇ’ın sahibi olduğu, dünyanın ilk geri dönüşüm malzemelerinden yapılan aracı olan Trabant marka araç da #oldugugibi etiketiyle sergilendi. Festival katılımcıları Traban’ı gönüllerince boyama fırsatı buldu. Festivalin en çok fotoğraf çekilen yeriydi desek yanlış olmaz. Böyle güzel bir sosyal sorumluluk projesini yürütmeleri, çevreye olan duyarlılıkları ve biz dahil bütün katılımcılara sabırla projeyi ve geri dönüşümün önemini anlatmaları etkileyiciydi.

https://www.instagram.com/trabiturkey/

https://www.facebook.com/trabiturkey/

Milyonfest-Fethiye-2019-Travelmugla-Trabiturkey

SANATÇILAR:

Konserlerin genel atmosferi tatmin edici ve zevkliydi. Konser alanın geniş olması ve yan taraflarda bulunan monitörler insanların rahat bir konser izlemesine olanak verdi. Normalde konser alanında sandalyelerin yasak olmasına rağmen bu festivalde alanın genişliğinden dolayı sandalyeler sorun oluşturmadı. Arka sıralardan itibaren insanlar sandalyelerinde oturarak dahi diğer insanları rahatsız etmeden, yolu tıkamadan konserlerini izleyebildi.

Flört:

İlk defa canlı izleme fırsatı bulduk. Çoğunlukla hareketli ara ara duygusaldı. Çalacakları sıradaki şarkıyı doğru tahmin eden dinleyicisine “içecek” ısmarlamaları güzel bir enstantaneydi.  Festivalde genel anlamda en samimi ve zevk aldığımız konserlerden biriydi.

Ceza:

Geçen sene Dalaman konserine göre daha soft bir sound vardı. Geçen seneki gibi bol distortionlu riff bekliyorduk ancak yanıldık. Enerjisi en yüksek konserlerden biriydi. Şarkı aralarındaki konuşmaları hızlı hızlı, nefes nefeseydi ve şarkı gibi dinledik. Enerji bir saniye bile düşmedi.

Manga:

Gerek konser repertuvarı gerek sahne performansı olsun güzel bir konsere imza attılar. Herkesi etkiledi mi bilmem ama bizim bulunduğumuz yere aşırı derece beyaz, sürekli yanıp sönen flaş ışığı geliyordu ve aşırı rahatsızlık verdi. Umarım diğer yerleri bizim kadar etkilememiştir çünkü konserin çoğunu ya arkaya, yana dönerek ya da yere bakarak geçirdik. Gözünüze sürekli birinin flaş yakıp söndürdüğünü düşünün. İçmeden sarhoş olduk adeta.

Şebnem Ferah:

Festivalde sahne şovunu en çok kullanan isimdi. Ateşler, dumanlar, konfetiler ve ışıklarla beraber şarkılara eşlik eden binlerce insan mükemmeldi.

Athena:

Athena’nın konserleri festivallerde her zaman en hareketli, hoplayıp zıpladığımız konserlerden biridir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte şarkı seçimi hep daha güzel olabilirdi diye düşünürüz. Her konserden sonra bunu niye çalmadı, keşke şunu da çalsalardı deriz. Tabi zaman faktörü festivallerde daha önemli oluyor buna da hak veriyoruz.

Mor ve Ötesi:

İlk Mor ve Ötesi konserini 17 yıl önce dinlemiştik. Aradaki fark muazzam. Mor ve Ötesi’nin konserleri bir rock dinleyicisini her zaman tatmin eder. Zaman zaman şarkı aralarında kullandıkları rock’n roll öğeleri seyirciyi coşturmaya yetti.

Sagopa Kajmer:

Sanıyorum çoğu kişi gibi bizim de ilk defa canlı dinleme fırsatı bulduğumuz bir isimdi. Seyircinin ilgisi büyüktü. Festival atmosferinin eğlenceli ve rahat havası bu konserde de vardı.

Duman:

Son günün son konseriydi. Doğal olarak hepsinden uzundu. İnsanlar festivalin bütün yorgunluğuna rağmen alanı tamamen doldurmuşlardı. En çok beklediğimiz ve en çok dağıttığımız konserdi diyebiliriz. Son şarkılara doğru alan boşaldıkça kalanlar en ön sıralardan izleme fırsatı buldu. Şarkı seçimi konusunda bizi tatmin etmeyen iki konserden biriydi. Onlarca kült olmuş, rock tarihine kazınmış şarkılar dururken nasıl bir kafayla repertuvar hazırlıyorlar anlamış değiliz. Yani bir grubun hatun, yalnızlık paylaşılmaz, tövbe, halimiz duman gibi şarkıları dururken neden gurbet gibi cover bir parça ya da istanbul gibi çok az kişinin bildiği bir şarkı çalar anlamış değiliz.

Pentagram:

2017 yılında Bodrum antik tiyatrosunda düzenleyecekleri akustik konserleri iptal olunca çok üzüldüğümüz Pentagram’ın bu festivalde tadı damağımızda kalsa da dinleme fırsatı bulmak çok güzeldi. Kısa zamanlarını çok güzel kullandılar. Murat İlkan’ın da bazı şarkılara ses vermesi herkesi memnun etti. Festivalde 18 yaş altı azımsanmayacak kadar bulunan kitlenin Türkiye heavy metal tarihine kazınmış 30 küsür yıllık Pentagram’ı yalnız bırakmamaları şarkılarına eşlik etmeleri umut vericiydi. Bizim gibi 30’luk dedelere duygusal anlar yaşattılar.

milyonfest-fethiye-2019-sanatçı listesi-travelmugla

Milyonfest Fethiye Sanatçıları

FESTİVAL ALANININ TEMİZLİĞİ VE GÜVENLİK

Temizlik bizi oldukça tatmin etti. Konser aralarında insanlar yemek stantlarına akın edince ellerinde büyük çöp poşetleri ile görevliler alanı her daim temiz tutmayı başardı. Geçen sene Dalaman’da gerçekleştirilen festivale göre arada dağlar kadar olumlu anlamda fark vardı. Çadır alanlarına kesinlikle içecek yiyecek sokulmaması ve taviz verilmemesi çok güzeldi.

Güvenlik bizim de gördüğümüz birçok olaya anında müdahale etti. Her festivalde olduğu gibi tatsız olaylar olsa da kavga boyutuna ulaşmadan çözüldü. Bizzat Umut KUZEY’i sürekli festival alanında ATV aracın üstünde gördük ve hatta birkaç olaya kendisini de müdahale etti ve ilgilendi. Sadece çadır alanında geç saatlere kadar nara atıp, bağıran insanlara müdahale edilmeliydi diye düşünüyoruz. Gece saat 3’te İsmail abi- hoop diye saatlerce süren naralardan birçok tartışma ve kavga yaşandı. Güvenliğin tek eksiği buydu. Her şeye rağmen güvenlik konusunda başarılı bir festivaldi ve bu konuda bizden geçer not almayı başardı.

Milyonfest-Fethiye-2019-Travelmugla-Çevre Ekibi

ARTILAR VE ARTIRILABİLİRLER

Bu festival özelinde her şeyin dışında bizim dikkatimizi çeken bir iyi bir kötü olmak üzere iki şey vardı.

İyi Haber

16-20 yaşındaki belki ilk konserine, festivaline gelen kitlenin ülkenin köklü gruplarına, medyada kendine yer bulamayan, popüler kültürün pisliğine bulaşmamış sanatçıları bir şekilde keşfetmiş olması, şarkılarına baştan sona eşlik etmesi bizi çok şaşırttı, sevindirdi ve umutlandırdı.

Kötü Haber

Çadır alanında sabaha kadar bağrışmalar eksik olmadı. Çadır alanında, insanların kulağının dibinde nara atan, saatlerce “İsmail Abi – hooop” şeklinde bağırarak insanları “İsmail Abi” gibi bir karakterden tiksindiren, Festival adabından bir hayli uzak birçok insanın olması çok üzücüydü. Çadır denilen şey özünde, yan çadırdaki fısıltıların bile duyulabildiği bir bez parçasıdır. Aile terbiyesi alan bir insan gece saat üçte 50 cm yanında biri uyurken nara atmaz. 

Özgürlük kavramının başkasına rahatsızlık verilen noktada bittiğini öğrenmek için oldukça uygun yaşlardasınız. Bunu bir an önce öğrenmenizi tavsiye ederiz.

Muğla’da düzenlenen diğer etkinliklere ulaşmak için tıklayın