Sporla çok haşır neşir olsanız da olmasanız da Akyaka’ya geldiğinizde mutlaka denemeniz gereken aktivitelerden biri de kitesurfing…
Uzun yıllar yazlarını Bodrum’da geçiren biri olarak, ne yalan söyleyeyim Akyaka adını, nostaljik mimarisini ele alan hikayeler dışında çok fazla duymamıştım. Taa ki yakın bir arkadaşım kitesurfing’e başlayıp benim de başlamam için başımın etini yiyene kadar ☺ Israrlarına ancak Ağustos’a kadar dayanabildim ve geçen yaz Ağustos ayında bir son dakika kararı vererek Akyaka’ya doğru yola koyuldum. Akyaka yakınlarında yaşayan bir arkadaşımın da desteğiyle kendimi kite beach’te buldum. ‘Adrenalin junkie’ dedikleri türde oradan buradan atlayan biri olmadım hiç – dağlara taşlara tırmanma gibi aktivitelerle de açıkçası hiç ilgilenmemiştim.
İlk Ders: ‘Barı Bırak’
Kitesurfing yapabilmek için önce temel eğitimleri tamamlamanız gerekiyor. Bunlar karada kite kontrolü eğitimi, suda kite eğitimi ve board üstünde kite kullanabilme şeklinde üçe ayrılıyor. Konuyla ilgili hiçbir beklentim olmadığı için ilk günümde gayet sakin bir şekilde kite hocamla karada eğitime başladım. Kara eğitiminde önce kite’ı hangi noktada tutmanız gerektiğini öğreniyorsunuz – sanki kite saat üstünde bir yelkovanmışçasına: Kite’ı 12’de tut, 1’e al, 11’e getir gibi… Hayatında sadece bir kere uçurtma uçurmuş bir insan olarak bu bile benim için başlı başına bir deneyimdi. Kitesurfing’e başladığınızda sıkça duyacağınız bir tabir ‘barı bırak’ olacaktır. Bunun nedenini ilk gün ben acı bir şekilde anladım – çünkü rüzgarın şiddetiyle güçlenen kite’ı kontrol etmek için içgüdüsel olarak barına asıldığınızda tam tersi etki yaratıyor ve o güçle sizi savurabiliyor. O yüzden panik olursanız kesinlikle bara asılmak yerine barı bırakın…
Sürpriz Kas Ağrılarına Hazırlıklı Olun
İlk gün kara eğitimini tamamladıktan sonra geldi sıra suda eğitime. Burada kite’ı suda da kontrol edebilmeyi öğreniyorsunuz. Bu noktada beklemediğiniz bir konuda size tüyo vereyim: İki saatlik eğitimin ardından ertesi gün ciddi bir boyun ağrısıyla kalkabilirsiniz – çünkü kite 12’de mi 1’de mi, dur kaydı 11’e geldi diye düşünürken tüm dersi başınız dimdik yukarıda geçiriyorsunuz. Canınız sıkılmasın, gerçek anlamda kite yapmaya başladığınızda kite’ın gerçek pozisyonu değiştiği için açı da farklı oluyor, dolayısıyla boyun ağrısı çekmiyorsunuz. Ayrıca güneşin tam tepede olduğu saatlerde gözünüzü kısmadan kite’a bakmak da zor olabiliyor – ancak normal güneş gözlükleriyle suya girmenizi tavsiye etmem. Yerinizde pek durmayacağınız için düşürme ihtimaliniz oldukça yüksek…
Suda Board’un Gazabından Kendinizi Koruyun
Üçüncü eğitim suda board’a çıkıp kaymayı başarmak… Bu noktada artık ‘eğitimin son kısmına geldik, herhalde artık kaparım ben bu işi’ diye düşünenler olabilir. Dersin başında gösterilen ‘body drag’ gibi manevraları da kapınca, tamamdır bu iş bitti diyebilirsiniz. İnşallah öyle de olur ancak kitesurfing’e yeni başlayan birçok kişi için durum böyle olmuyor maalesef. Gözünüz kite’da onu kontrol etmeye çalışırken aynı zamanda board’a çıkmak kulağa kolay gelse de işin içine denizdeki dalga faktörü de gelince durum değişebiliyor. Zamanınızın çoğunu board’un peşinden koşmakla geçirebilirsiniz. Bu noktada size verebileceğim tavsiye – sakın suda board’ın önüne geçmeyin. Çünkü dalganın etkisiyle usul usul sahile doğru giden masum bir ekipman gibi görünen board, yine aynı dalganın etkisiyle bacağınıza, büyük ihtimal kaval kemiğinize vurduğunda ciddi can acısına yol açabiliyor…
Her Anın Tadını Çıkarın
Yazının sonuna gelirken bir noktanın altını çizmek istiyorum. Kitesurfing dersi veren hocalar bu işe yıllarını vermiş, son derece sabırlı ve deneyimli profesyonel eğitmenlerden oluşuyor. Size yukarıda okuduklarınız da dahil olmak üzere işin birçok teknik detayından püf noktalarına ve acil durumlarda yapılacaklara kadar herşeyi anlatacaklardır. Hatta o kadar çok konuşacaklar ki kite’ı mı tutayım, hocayı mı dinleyeyim, giden board’ı mı yakalayayım diye tereddüte düştüğünüz anlar kesinlikle olacaktır…
Sakın gözünüzü korkutmayın ve ne olursa olsun eğlenmeye bakın. Benim geçtiğimiz yaz başlayan Akyaka maceramın belki de en güzel yanı, kitesurfing yapan herkesin aynı acemilikten geçmiş olması ve oradaki genç-yaşlı kadın-erkek tüm öğrencilerin nasıl bara asılıp uçtuklarından, ne kadar su yuttuklarına ve saç diplerinden nasıl kum temizlediklerine kadar sayısız maceralarını kahkahalarla paylaşıp eğlenmesi olmuştu. Siz de mutlaka deneyin; sonunda pişman olmayacaksınız…