UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kaunos Antik Kenti, kaya mezarları, 5 bin kişilik tiyatro, bazilika, hamam, agora ve Demeter Kutsal Tapınağı ile ziyaretçilerine adeta tarihte yolculuk yaptırıyor.
Kaunos’un Tarihi
Kaunos, ilk kez İngiliz Rd. Hoskyn tarafından keşfedilmiştir. Hoskyn 1840 yılında yaptığı ziyareti sırasında bulduğu yazılı bir bloğun üzerindeki “Kaunos halkı ve meclisi” yazısından bu yörenin Kaunos kenti olduğu sonucuna varmıştır. Antik kentin en önemli özelliği günümüzde bile dimdik ayakta durak kaya mezarlarıdır. Amasyalı coğrafyacı Strabon’a göre Kaunos’ta tersaneler ve Akropolis’in (Kale ve Surlar, Şehir merkezi) aşağısında (Şimdiki Sülüklü Göl) ağzı kapanabilen bir liman vardı.
Kaunos antik kenti zaman içinde Pers, Mısır, Rodos, Bergama krallığı ve Roma imparatorluğu yönetimine geçti.
Antik Çağ’da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos, zamanla denizin alüvyonlarla dolmasıyla liman özelliğini kaybetmiştir.
Tarihin babası Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı.
Surların kuzey yönünde olanı Orta Çağ’dan kalmadır. Uzun sur limanın kuzey yönünden başlayıp Dalyan Köyü’nün ilerilerindeki sarp kayalığa kadar uzanıyor. Surun kuzey kısmı Mausolos döneminde yapılmıştı. Kuzeybatı yönündekiler Helenistik Dönem’dendir. Limana doğru olanlar ise Arkaik Devir’den kalmadır.
Tiyatro akropolün eteğindedir. 33 Oturma sırası bulunmaktadır. Tiyatronun batı yönündeki yapı kalıntılarından biri bazilika tipi kiliseye aittir. Diğerleri Roma Hamamı ve Tapınağı’na aittir.
Aşağıda tamamlanmayan bir daire biçiminde örülmüş ve yivsiz sütunları bulunan yapının arkasında üç basamakla yükseltilmiş podyum bulunuyor. Burada tapınağın kalıntıları görülüyor. Daire biçimindeki yapının ne olduğu ise bilinemiyor.
Yeşil Benizli Kaunoslular
1940’lı yılların sonlarına kadar Dalyan ve çevresinin sıtma tehlikesi altında bir bölge olduğu bilinmektedir. Bu yıllarda yapılan sivrisinek mücadelesi ile burada sivrisineklerin değilse bile, sıtma hastalığının kökü kazınmıştır. Bu demektir ki, Kaunos, bütün tarihi boyunca sıtma hastalığının ıstırabını çekmiştir. Kabullenmeseler de,Kaunoslular’ın kendilerine ‘hastalıklı’ dedirtecek kadar ‘yeşil benizli’ olmalarının nedeni, bu sıtma hastalığı olmalıdır. Bu ıstırap ve kabullenemeyişi, Hellenistik Çağ’ın arp ustalarından Stratonikos’a mal edilen küçük bir öyküden öğreniyoruz: Stratonikos, Kaunos sokaklarında ‘yeşil benizli’ insanların yürüdüğünü gördüğünde, “insanların ömrü de yapraklarınkine denkti.” diyerek düşüncelerini belirtmiştir. Kent halkı kendileriyle alay edildiğinden yakınınca, şikayeti bu defa: “…Orada, etrafta cesetler dolaşırken, bu kente hastalıklı diyerek, o denli küstah mı olmalıydım;..” diye yanıtlamıştır (Strabon XIV, 651.3.). .
Kaunos (Byblis) Efsanesi
Heredot’a göre Kaunos’un efsanevi bir hikayesi de var. Karya Kralı Miletos’un ikiz çocuklarından erkek olanın adı Kaunos, kız olanın ise Byblis‘tir. İki kardeşten Byblis, büyüdüğünde erkek kardeşi Kaunos’a aşık olur. Kaunos’tan karşılık bulamayan Byblis’ın babası durumu öğrenince Kaunos’u ülkeden kovar ve Kaunos, sevdiği insanlarla birlikte bugünkü Kaunos Antik Kenti kurar. Byblis ise bu kedere dayanamaz, ağlamaktan bitap düşer. Dalyan’ın tatlı sudan oluşan labirent gibi kanallarının Byblis’in göz yaşlarından oluştuğu söylenir.
Dalyan Kral Mezarları
Kaunos yolculuğunuzda görmeniz gereken yapılardan biri de Kaunos Antik Kenti’nin yanındaki büyük kayalıkta bulunan kaya mezarları. Statüsü yüksek insanlar için inşa edilen ve bir örneğinin Dalyan’da olduğu kaya mezarların bu denli yüksekte yapılmasının sebebi, Tanrıya yakın oluşuyla ilişkilendirilirmiş önceden. Kayalara oyularak yapılan kaya mezarları, Dalyan’ın en büyüleyici manzaralarından biri.
Sert kayalıklara yapılan oyma işleminin nasıl yapıldığı bilinmese de, ortaya çıkan sonuç Dalyan’ın simge yapılarındandır. Mezarların dağdan bağımsız olması düşünülmüş ve insanların çevresinde yürüyebileceği genişlikte ayarlanmışlardır. Dalyan tekne turları sırasında ziyaret noktası olan ve önünden geçtiğiniz, kaya mezarlarından en sağdaki mezar, Perslerin ya da Büyük İskender’in istilasından sonra yarım kaldığı tahmin ediliyor.
Kaunos’a ulaşım:
Dalyan’ın hemen karşısında bulunan Kaunos’a 3 şekilde ulaşabilirsiniz.
Kolay olanı, kral mezarlarının hizasından karşı kıyıya sandalla geçmek. Burada Dalyan’lı hanımların sahibi olduğu sandallar bekliyor ve Dalyan Kanalı’nda karşıdan karşıya yolcu taşıyorlar. Bu yolu seçerseniz, karşıya geçtiğiniz yerde kral mezarlarını yakından görebilirsiniz. Hatta kapı açıksa soldaki gruba tırmanabilirsiniz. Kaya mezarlarından 10 dakikalık bir yürüyüş sizi Kaunos’un üst girişine götürür.
İkinci yol ise tekne ile arkeologlar evinin yanına gitmek. Buradan 5 dakikalık yürüyüşle yine üst girişe ulaşılır.
Üçüncü yol ise tekne ile Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi’nin büyük dalyanının yanındaki Kaunos’un alt giriş iskelesine gitmektir. Kaunos’ta gezebilecek yerleri gösteren panolar, ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz büfe, WC ve kafeterya bulunmaktadır. Gezmekten yorulursanız, antik tiyatronun basamak blokları arasında kök salmış asırlık zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlenmenizi ve tarihi solumanızı öneririz.
Ziyaret Bilgileri:
Yaz Ziyaret Saati:08:30 – 19:30
Kış Ziyaret Saati:08:30 – 17:30
Tatil Günü: YOK
Giriş Ücreti: 12 TL
Müze ve örenyerleri dini bayramların birinci günü saat 13:00’e kadar kapalıdır.
E-posta : muglabilgi@muglakulturturizm.gov.tr
muglainfo@muglakulturturizm.gov.tr
Tel : +90 (252) 214 12 61
+90 (252) 214 10 14
+90 (252) 214 31 27
+90 (252) 214 60 06